Deneme

KOPYAYLA (A+) ALMAK!

By

Bilgi Üniversitesi, Santral İstanbul. 

Final sınavı; katılım %100. 

Soruyu yazdırdım, koşulları saydım ve çıktım dışarı.

“Konuşmak, internet, telefon, tuvalet serbest. Kâğıdı ilk getiren, beğenirsem (A+) alır!”

Bahçeye, çimlerin üstüne, sınıfın yere kadar uzanan camının tam önüne bir masa konuldu; kahvem geldi, birkaç dostla sohbet ettim. 15 dakika sonra bir öğretim üyesi meslektaş grubu, yemekten dönüyordu.

“Merhaba Sedat Hocam, hayırdır ne yapıyorsunuz bahçede?” diye sordular.

“Final sınavı yapıyorum,” diye cevapladım. 

Bir an şaşkınlıkla camdan sınıfa baktılar;

“Yahu herkes ayakta, ellerinde telefon, laptop, giren çıkan; nasıl sınav bu, kopya çekmezler mi?”

“Çekmezlerse hata ederler; girip çıkma, telefon serbest.”

Gülüştüler…

“Yahu ne sordun sen bu çocuklara?”

“Bu sabah Köprüde vuku bulan bir deniz kazasının haberini. İyi bir İngilizce ile ve 150 kelimeyle yazıp bana getirin dedim…”

“Eee? Açar telefonu gazeteden bir arkadaşına yazdırır…”

“İŞTE O (A+) alacak.”

“Nasıl yani?”

“Çünkü onun profesyonel bir gazeteci arkadaşı var, o büyük bir gazetede muhabir, İngilizce biliyor, haberi doğru olarak ona yazdırıyor. Yani benim öğrencimin iyi bir çevresi var…Ve diğerlerinden önce haberi editöre ulaştırıyor.”

“Vay canına, hiç böyle düşünmemiştim.”

Soğuk bir hava esti.

BEN HEP DÜŞÜNEN KAFALAR YETİŞTİRDİM; EZBERDEN NEFRET EDERİM

“42 yıl boyunca bir tek sınavda bile hafıza yoklamadım. Derste anlattığım konulardan az da olsa sorduğum olmuştur. Ama sorduğum dört maddeden birini adam gibi yazmışsa yeterlidir. Aman Efendim nerede diğer üçü demedim asla. Bugün bunun ne demek olduğundan söz ettim Eskişehir Anadolu Lisesi öğrenci dostlarıma.”

“Diploma önemli ama, orada yazan işi yapmanız daha önemli. İş âlemi sizden ‘hemen’ hizmet bekler. Tecrübesiz insanı almazlar, riske girmezler.”

“Okuduğunuz kadar varsınız.”

“İyi ve kaliteli çevreniz kadar varsınız.”

“Atikliğiniz, cesaretiniz kadar varsınız.”

“Çalışkanlığınız, yaratıcılığınız kadar varsınız.”

“Tutarlılığınız, güvenirliliğiniz kadar varsınız.”

“Ekip içinde çalışma kültürünüz kadar varsınız.”

“Azim, direnme gücü ve sebatınız kadar varsınız.”

“Aile terbiyenizin kalitesi, inceliği kadar varsınız.”

“İtibarınız kadar, şöhretiniz kadar varsınız.”

Varsınız da varsınız…

Vaktim elverdiği kadar saydım döktüm.

“Bunların hiçbiri test çözmekle elde edilmez. Bunları size okulda öğretmezler, öğretemezler. Bunları siz kendiniz öğrenirsiniz, bunları kendiniz yaratırsınız, bunları kendiniz büyütürsünüz ve onlarla birlikte büyürsünüz,” dedim.

Diplomayı alın, ama onu işe yaramaz bir kâğıt halinde taşımayın.

 *Sedat Hoca’nın Eskişehir Anadolu Lisesi’nde yaptığı konuşmadan sonra Facebook’ ta kaleme aldığı metindir. Bu yazıyı dergide kullanma izni verdiği için Eşik ekibi olarak kendisine minnettarız.

Fotoğraf : Mustafa Onur Durna

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trackbacks and Pingbacks