İnceleme, Röportaj

SAYDAM EĞİTİM

By

Üniversiteler, kuşkusuz kültürel yaşamın en önemli kurumlarından birisi. Üniversite denildiğinde zihnimde farklı fikirlere ve bakış açılarına sahip insanların bir arada olduğu bir kurum, bir mekan  canlanıyor. Üniversiteye başladığınız ilk gün, bu bağlamda görece kısıtlı lise hayatınızdan çıkıp bambaşka fikirlerle, kimliklere sahip insanlarla bir arada bulunuyorsunuz. Bu kültürel zenginliğe sahip ortam size farklı bakış açıları kazandırıyor. Açıkçası, bu ortamı layığıyla yaşayabilmek için kampüs hayatının şart olduğunu düşünüyorum. Çünkü üniversitedeki diğer öğrencilerle güçlü bir iletişim kurabilmenin, ilişkileri güçlendirebilmenin yolu buradan geçiyor.  Kendimi bu noktada şanslı hissediyorum; çünkü Bilgi Üniversitesi’nde okumak, bir öğrenci için “kampüs hayatını yaşayabilmek’’ demek. Bulunduğum kampüste birçok restoranın ve kafelerin olması arkadaşlarımla okul içerisinde vakit geçirme zamanımı arttırıyor. Eğer kampüsümüzün bahçesi veya büyük bir alanı olmasaydı eminim kampüste geçirdiğim güzel zamanları yaşayamazdım.

Kampüs yaşamı aslında birçok üniversite adayının hayal ettiği, tercih yaparken göz önünde bulundurduğu önemli bir unsur. Bu noktada aklıma öteki ihtimal geliyor. Kampüsü olmayan bir üniversite nasıl olur? Bahçesi olmayan, kampüs hayatına yeterince yatırım yapılmamış yeni vakıf üniversitelerinde okuyan birçok öğrenci de tam olarak bu durumdan yakınıyor. Konu hakkında röportaj yaptığım bir çok öğrenci, okulda daha fazla zaman geçirmek istediklerini fakat üniversitelerinin kendilerine bu imkanı sağlayamadığını dile getirdi. Eğer okullarında daha iyi bir kampüs ortamı olsaydı, daha istekli bir şekilde okula gitmek isteyeceklerini söylediler. Bir öğrenciye okulu sevdirmenin yolu sanıyorum kampüsten başlıyor; burada hikayenin başına dönmüş oluyoruz. 

Türkiye’de üniversite meselesindeki genel çerçeveye dönersek, 2008 yılı sonrasında Türkiye’de üniversite bulunmayan şehir kalmadı.  Şu anda yükseköğretim kurumu (YÖK) istatistiklerine göre, kayıtlı olarak İstanbul’da 45 vakıf üniversitesi bulunmaktadır. Ayrıca 3 adet vakıf meslek yüksekokulu mevcuttur. Bu veriler nicelik bakımından yüksek gözüküyor. Fakat nitelikli olabilecek statüye gelmiş, başarılı akademisyenlere sahip üniversiteler oldukları tartışmaya açık durumda. En basit haliyle, bunu bir döngü üzerinden düşünebiliriz. X öğrencisinin bir üniversiteye yerleştikten sonra karşı karşıya kaldığı durumlar ve üzerinde düşünülmesi gereken konular: kampüslerin imkanı, üniversitede iyi bir donanım sağlayacak akademisyenlerin olup olmadığı, bölüme yönelik verimli bilgilerin sunulup sunulmadığı, mezun olduktan sonra o üniversitenin isminin iş bulma konusunda öğrenciye güçlü ihtimaller ve imkanlar sağlayıp sağlamadığı gibi bir sürü konuyu içeriyor. Bu konular üzerine yapılan eleştirileri, en şeffaf haliyle okuduğu üniversitenin öğrencisi olanlar yanıtlar diye düşünüyorum. Bu bağlamda farklı vakıf üniversitelerinde eğitim gören öğrencilerle röportajlar yaptım. 

İstinye Üniversitesi

Beste Şahin- Eczacılık

Hiçbir zaman üniversite okumamak gibi bir fikir aklımdan geçmedi zaten. Her zaman okuyarak güzel yerlere gelmeyi, rahat bir yaşam sürmeyi hayal ediyorum. Özellikle son 2 sene, lisemde çok yoğun bir hazırlık süreci vardı. Yoğun bir çalışma dönemi geçirerek hazırlandım üniversite sınavına.

Devlet üniversitelerine sıralamam yetmedi. Bölümümü de İngilizce okumak istemiyordum. Önümde çok az seçenek kalmıştı zaten. Tercih dönemlerinde okulları gezerken içime sindiği için İstinye Üniversitesini ilk tercihim olarak yazdım. 

Okul benim girdiğim seneden bir önceki sene açılan yeni bir okuldu. Tercih dönemlerinde okulları araştırırken karşıma çıktı ve tanıtım günlerinde İstinye Üniversitesi’ne de gittim. Okulun büyük bir kampüsü var diyemem. Çoğunlukla tek bir bina olduğu söyleniyor. Fakat zaman geçtikçe öğrenciler için daha çok alan yapılıyor, boş alanlar değerlendiriyor. Ders dışında da okulda zaman geçiriyoruz. Arkadaşlarımızla kahve içiyoruz, yemek yiyoruz ya da tabu gibi oyunlar oynuyoruz. Bölümümü ücretli okuyorum. Benim girdiğim sene için sınıfta ilk 3’e girenlere %100 burs sağlanıyor.  Üniversiteden beklediğim eğitimi alabiliyorum. Okul yeni olduğu için eksiklikleri tabii ki oluyor. Bu konularda hocalarımıza geri dönüşler vererek eksiklikleri kapatmaya çalışıyoruz. Üniversitemin iş bulma konusunda yardımcı olacağını kesinlikle düşünüyorum. Büyük şirketlerle anlaşılıyor ve bu şirketlerde bölümümüzle ilgili olan insanlar bize mentorluk yapıyor.

3. Sınıfta okuyorum ve bölüm derslerimiz henüz bitmedi, bu yüzden mezun olduktan sonra ne yapacağıma karar vermek için daha erken olduğunu düşünüyorum. Bitirme projelerine ilk seneden başlanıyor, isteyenlerle TUBİTAK projeleri yapılıyor. Örneğin, benim araştırmacısı olduğum bir proje TUBİTAK tarafından kabul edildi; danışmanım ve yürütücü arkadaşımla bu projeyle ilgili çalışıyoruz. Genel olarak alanında iyi olan akademisyenlerden eğitim aldığımızı düşünüyorum. Üniversitemiz genel çerçevede bir sağlık üniversitesi olarak düşünüldüğü için tıp, eczacılık, hemşirelik vb gibi sağlık bölümlerinin daha popüler olduğunu düşünüyorum.

Burcu Kuşarı- İngiliz Dili ve Edebiyatı

Şu an hazırlıktayım. En başta üniversite okumak istemiyordum. Kuaförlük eğitimi almıştım ve mesleğimi yapıyordum ama bu meslek bana yeterli gelmedi çünkü bence yeterli değeri görmüyorsunuz üniversite okumadan. Ardından 20 yaşında üniversiteye hazırlandım ve 21 yaşında üniversite kazandım. Kesinlikle hayatımın en doğru kararı olduğunu düşünüyorum çünkü üniversite hayatı çok güzel. En başından beri İstinye Üniversitesi’ni düşünüyordum, hep de burayı istiyordum çünkü bana çok sıcak ve canlı geliyor kampüs. Üniversitemin adını tercih zamanı arkadaşlarımdan duydum, gezip gördüğümde de çok beğendim. 

Okulumda ders dışı kulüp etkinliklerine katılıyorum, hiç olmazsa okulumuzun içindeki kafelerde arkadaşlarımla oturup muhabbet ediyoruz ya da basketbol oynuyoruz. Okulumun hiçbir eksisini görmedim. Belki gerçekten çok istediğim içindir ama fazlası olup eksiği olmayan bir okul bence.

%50 burslu okuyorum, burs açısından da iyi bir okul. Mesela ‘İSÜPASS’ ile kendinizi, hobilerinizi bölümünüzle ne yapmak istediğinizi anlatıyorsunuz ve okul size burs da verebiliyor. Böyle imkanlar olması bence büyük bir artı; insanlar yeteneklerine göre istedikleri bölüme gidebilirler böylelikle. Ben şu anda hazırlıktayım ve çoğu okulda hazırlıkta gramer ağırlıklı akademik yazma teknikleri, konuşma teknikleri öğretilir. Bizim okulumuzda haftanın 1 günü bölümümüze hazırlık dersimiz var. Bence bu çok güzel bir şey çünkü bölümümüzü tanımamızı ve bölümde nelerle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. Mesela ben, bölümde göreceğimiz eserleri görüyorum ve onların özetlerini okuyorum, içeriğini biliyorum; böylelikle bölüme geçtiğimde afallamayacağım.

Mezun olduktan sonra hemen arkasından yüksek lisans yapıp akademisyen olmak istiyorum. Yüksek lisansım bittiğinde İstinye Üniversitesi’nde çalışmayı çok isterim ve yardımcı olacaklarını da düşünüyorum. Okulumuzda eksiklik gördüğüm tek şey asansör yetersizliği. Aslında yetersizlik değil, çok var; fakat çok öğrenci olduğu için bazen uzun süre asansör beklememiz gerekiyor ama bu da çok büyük bi sorun değil. Üniversitemden her açıdan çok memnunum. Yani en çok bu, en çok şu diyemem o yüzden. Akademik üyelerimiz gerçekten her bir öğrenciyle çok ilgililer ve derslerimizin hepsinden gerçekten bir şeyler öğrendiğini fark ederek çıkıyorsun. Bizim okulumuzun yabancı diller departmanı ve sağlık bölümleri popüler; bu da okulun sağladığı olanaklardan kaynaklı sanırım. Bizim okulumuzda çok fazla kulüp var ve bir o kadar da bu kulüplerin etkinlikleri var. Bunun dışında bölümde ‘İstinyelilik manifestosu’ diye bir dersimiz var. Bu zorunlu bir ders ve öğrencilerin farklı bölümlerden öğrencilerle iletişime geçip sosyalleşmesi için güzel bir olanak.

Fenerbahçe Üniversitesi

Rumeysa Öztürk- Hemşirelik 

Daha iyi yerlerde olmak için üniversite okumaya karar verdim. 2 yıl biraz rahat, bazen de zorlayan bir süreç içerisinde hazırlandım. Devlet üniversitesi misali hayal ediyordum. Bu üniversiteyi seçme sebebim Fenerbahçe camiasının içinde olması. Aynı zamanda üniversitemizin ilk öğrencileri olmamızın mesleki açıdan katkısı ve Medicana grubuyla anlaşmalı olması.

Üniversitenin adını tercih zamanı öğrendim. Okulumuzun bir kampüsü yok. Zaman geçirilecek bir ortam yok. Yapılabilecek çok bir şey olmadığından derslere düzenli olarak giriyorum, artısı bu olabilir. Burslu okuyorum. Okul tam beklentilerimi karşıladı diyemem ama bazı durumlar hayal ettiğim gibi. İleride hemşire olmak istiyorum, üniversitemin bu konuda yardımcı olacağını düşünüyorum. Okuldaki en büyük eksiklik faaliyet geçirebileceğimiz alan yok; bu sorunun giderilmesi gerek. Okuldaki mesleki araç gereçlerin çeşitliliği ise okulumuzun olumlu tarafı. Öğretim üyeleri yakın, samimi davranıyorlar. Nitelikli akademisyenlerin olduğunu düşünüyorum. Üniversitenin en iddialı olduğu bölüm Besyo. Okul bu sene açıldığı için henüz mezun yok. En aktif kulüp Ünifeb Kulübü.

Zehra Koyuncu- Endüstri Mühendisliği

Üniversite okumak bir karar değil, zorunluluk gibi… Bir karar süreci geçirmedim okusam mı okumasam mı diye. İyi bir liseden mezunum, son senemde gerçekten çok çalıştım. Hayalim diş hekimliğiydi; tekrar hazırlanma kararı aldım diş hekimliği olmayınca. Maalesef tekrar hazırlanma sürecim çok iyi gecmedi, haliyle yine tutturamadım. Bir diğer hayalim olan organizasyon işleriyle meşgul olmak istedim. Bunun icin sıralamam ve bölümler arasında en uygununu endüstri mühendisliği olarak gördüğüm için tercih ettim. 

Hazırlık sürecinde üniversite yaşamımı daha çok kampüs hayatı, çimenlik içinde geçirme hayalini kurdum ama şu an okulumun konumu nedeniyle bu hayal olarak kaldı. Öncelikle Istanbul’da okumak istiyordum, bu yüzden tercihim olan üniversiteler sadece Istanbul’un içinde olanlardı. Fenerbahçe Üniversitesi’ni ilk tercih olarak seçme sebebim de yeni bir üniversite olması ve hedefleri doğrultusunda burada başarılı olacağıma inanmamdı. Üniversitenin adını ilk kez üniversite sınavından 1 gün sonra arkadaşımdan duydum. Daha sonra da abimden ve reklamlardan… Şu an 1.sınıfım ve hafta içi her gün dersim var, tüm günüm okulda geçiyor. Okulda kütüphanede, kafeteryada ya da çevresindeki kafelerde ders zamanı dışında arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Kampüs hayatımız pek yok ama bu şu an benim için problem değil zaten çok boş vaktim yok. Olsaydı tabii ki ekstra memnun olacağımdan eminim. Okulu düşündüğümde eksi veya artı yönü yok, benim için nötr bir durum. Tam burslu okuyorum. Üniversitenin %25, %50 ve tam burslu öğrenci alma sistemi var diğer özel üniversitelerde olduğu gibi. Beklediğim eğitimi alıyorum. Genelde o duyduğumuz klişe “takık” üniversite hocaları yok, bu yüzden beklentimin çok üstünde. İlgililer ve gereken eğitim sağlanıyor.

Şu an daha fikirlerim tam oturmadı ama aldığımız dersler sonucunda yazılım çok ilgimi çekiyor. Mezun olduğumda yazılım üzerine yoğunlaşmış bir endüstri mühendisi olmayı çok isterim. Ve üniversitenin iş bulma konusunda yardımcı olacağını düşünüyorum. Kantin fiyatlarının biraz yüksek olduğunu düşünüyorum. Bu sorun çözülse hiç fena olmazdı. Hocaların her türlü ders notunu dersten sonra öğrenci sistemine yüklemesi gayet memnun edici bir uygulama. Akademisyenlerin gayet donanımlı olduğunu düşünüyorum. Öncesinde belirttiğim gibi gayet iyiler, gereken eğitim veriliyor. Sıkıntılarımız dinlenip, çözüm aranıyor. Okulumuz için mühendislik, sağlık bilimleri ve spor bilimleri fakültenin daha popüler olduğunu düşünüyorum. İlk yılı olması sebebiyle daha okulumuz mezun vermemiştir. Okulun en popüler ve aktif kulübü UNIFEB kulübüdür. Okul daha yeni olmasına rağmen birçok etkinlik yaptılar.

Rumeli Üniversitesi

Dilara Kaya- Psikoloji

Üniversite sınavına çalışmadım çünkü ders çalışmaktan nefret ediyordum. Kendi alanım olan sayısaldan barajı geçemedim; zaten çok istediğim bir bölüm yoktu. Psikoloji bölümü de ilgimi çekince tercih yaptım. Üniversite hayatıyla ilgili beklentimi yüksek tutmamama rağmen Rumeli’de hayal kırıklığı yaşadım. Beş tercih yaptım, Rumeli’yi tutmaz diye düşünerek yazmıştım. Şimdi olsa kesinlikle yazmam. Tercih robotunda sıralamamın tuttuğu üniversiteler arasında gördüm, ondan önce adını duymamıştım. Üniversitede geçirdiğimiz zaman oldukça sıkıcı, ders dışında kampüste sadece akşamları oturuyoruz. Okulun kampüs hayatını sağladığını da düşünmüyorum.

Ben %25 bursluyum. Her bölüm için geçerli mi bilmiyorum ama psikolojide %25 %50 %75 ve tam burslu hepsi mevcut. Beklediğim, hayal ettiğim eğitimi alamıyorum. Dersler konusunda pek problem olmasa da kampüs ve konum bizi çok etkiliyor. Mezun olduktan sonrası için şimdilik klinik veya adli psikoloji düşünüyorum ama ileride fikrim değişebilir. Okulun bu konuda yardımcı olacağını düşünmüyorum zaten dört yılımı bu okulda tamamlamayı da düşünmüyorum. 

Üniversitede gördüğüm eksiklikler çok fazla, hangi birinden bahsedeyim bilmiyorum ama sanırım en rahatsız edici olanı öğretim görevlilerinden personellere kadar hepsinin anlayışsız yaklaşımları. Beni mutlu eden bir uygulama şu an maalesef ki yok. öğretim üyelerinin yaklaşımları tabii ki kim olduğuna göre değişiyor. Bizlerle çok yakından ilgilenen hocalarımız da var, tam tersi olanlar da var. Sanırım bizim okulda popüler olan bölümlerden biri gastronomi onun dışında pek üstüne düşülen bir bölüm varsa da ben görmedim. Kamp doğa ve gezi kulübü, klasik araçlar ve hobi kulübü, mutfak sanatları kulübü en popüler olan kulüpler.

Şeyda Çevik- Tıbbi Görüntüleme Teknikleri 

Üniversiteye hazırlık sürem pek iyi değildi, çok fazla ders çalışmıyordum açıkçası. Üniversite ortamını iyi arkadaşlıklar, eğlenceli aktiviteler gibi herkesin standart şeylerini hayal etmiştim. Bu üniversiteyi evime yakın olduğu için seçtim. Aklımda başka okullar vardı ama bu okul daha cazip geldi. Okulumuzun birçok aktivitesi var; geziler, partiler düzenleniyor. Benim bölümüm iki senelik ve ilk senesi çok yoğun geçtiği için pek katılamıyorum etkinliklere.

%75 burslu okuyorum. Okulumuz, ilk 3’te tercih yapan öğrencilere ve Trakya çevresinde oturan öğrencilere %45 yöre bursu sağlıyor. Yeni kurulmuş ve eksiklikleri olan bu üniversite pek beklentilerimi karşılayamıyor diyebilirim ama hep bir çalışma içerisindeler; gelişeceğini umuyorum. Üniversitemizde kariyer mezun takip sistemimiz var. Bize bu konuda yardımcı olabilecek danışman hocalarımız bulunuyor. Okulda gördüğüm giderilmesi gereken eksiklik, öğretim üyelerinin yeterince deneyimli olmaması. Öğretim üyelerimiz kişilik olarak çok iyi insanlar, her derdinizi dinliyorlar. Bu yönden çok iyiler fakat bazı öğretim üyelerinin pek nitelikli olduğunu düşünmüyorum. Okulun olumlu tarafları, her gün bir aktivite ve konferans olması. En popüler bölümler sağlık mühendislik psikoloji. Çoğu öğrenci 4 yılda üniversiteyi bitiriyor, öğretim üyeleri bu konuda yardımcı oluyor. Kamp, doğa, gezi ve eğlence kulübü okuldaki en aktif kulüpler.

Demiroğlu Bilim Üniversitesi 

Samet Kırlar – Fizyoterapi ve Rehabilitasyon 

Üniversiteyi ilk tercih ettiğim zaman yalnızca ismini duymuştum. İstanbuldaki üniversiteleri sıradalığımda fizyoterapi bölümünü aradım, orada buldum. Aklımda başka üniversite yoktu. Puanı aldığımda, araştırma hastanesi olan üniversitelerinde bazında bir tek bu vardı; o yüzden burayı tercih ettim. Kampüs hayatı pek beklentilerime karşılık vermiyor, dersten derse gidiyorum. Onun dışında çok sosyal bir üniversite olduğunu söyleyemem, yeni yeni sosyalleşiyor. Aslında daha güzel kulüpler kurulabilir, daha etkin olunabilir. Ama şu anlık bir şey görünmüyor yani. Daha büyük bir kampüs, en azından bahçesinde oturabileceğim bir bahçesi olan, sosyal aktiviteleri daha rahat yapabileceğim imkanları olan bir üniversite beklerdim, isterdim.

Yeni kampüsün yapıldığını söylüyorlardı, yıllardır yapılıyor. Üniversiteye ilk girdiğimden beri bekliyorum. Üniversitenin hastaneyle anlaşması olması… Akademik kadronun çoğu zaten hastanede çalışanlardan oluşuyor, beni en çok memnun eden o. Hastanede bir şeyler bilme olanağını kolaylaştırıyor bu da. Öğretim elemanlarında nitelikli akademisyenler var, pek ekstra olanı görmedim. Tabii ki eksiklikleri olan çıkıyor ama genel olarak akademik kadroyla ilgili bir sorun yok, genelde hastanemizin doktorları. Eğer o bölümle alakalı uzman birisi yoksa İstanbul Üniversitesi’nin doktorları, profesörleri ilgileniyor derslerimizle. Yani akademik kadro bazında okul önümüzü açmış durumda. Maddi anlamda da sonuna kadar gidiyorlar. En popüler bölüm tıp, en çok tercih edilen… Öğrenciler ortalama olarak başladıkları yıldan 4 yıl içerisinde bitiriyorlar. Derslerde zaten çok zorlamıyorlar, eğitim kalitesini de üst düzeyde tutuyorlar. 

Üniversitem iş bulma konusunda bana yardımcı olacak. Benden önceki mezunlara da yardımcı oldular, üniversite yardımcı oluyor bu konuda. Üniversitede boş olan pozisyonlara birilerini yönlendiriyorlar mı bilmiyorum ama bölümümüzdeki hocalarımız ilgileniyor. Herhangi bir iş teklifi geldiği zaman direkt kendi öğrencilerini yerleştirmeye çalışıyorlar. Bursum yok. Başka üniversitelerde burslu kazanıyordum ama bu üniversitede daha uygun fiyata okuyordum. Ekonomik anlamda da okul iyi. %0 burslu olmama rağmen daha uygun fiyat çıkıyor. 

Beykoz Üniversitesi

Yunus Emre Akçadoğan- Uluslararası Ticaret ve Lojistik Yüksek Lisans

Lojistik işinde çalışmaya başladığım zaman bu bölümde ve üniversitede okumaya karar verdim. Beykoz’a geldikten sonra üniversitenin adını ilk defa duymuştum. Burada bir meslek yüksek okulu vardı Beykoz Meslek Yüksekokulu diye, sonra üniversite oldu orası. Beykoz Lojistik Vakfı’nın yeriymiş; meslek yüksekokulu olarak kurulmuş, sonra üniversiteye dönüştü. Zaten 2016’da birçok meslek yüksekokulu üniversiteye dönüştü yanlış hatırlamıyorsam. Beykoz Üniversitesi de bu durumdan faydalandı. 

Okulda hiç zaman geçiremiyorum çünkü çalışıyorum ve yüksek lisans derslerim akşam oluyor, 18:00’den sonra. O yüzden vakit geçirebilme şansım olmuyordu. Derse girip dersten çıkıp evime gidiyordum. Zaten Beykoz Üniversite’sinin bir kampüsü yok. Yani küçük bir binası var, rektörlük binasındaydık biz. Bir tane kantini var orada dinlenme aralarında  çay kahve tost oluyordu. Ama üniversitenin aktivitelerinden faydalanma şansım olmadı. Faydalanan öğrenciler var, orada okuyan tanıdığım öğrenciler. Lisans öğrencileri bunlar, kulüplerden faydalanabiliyorlar. Yüksek lisansıma başladığımda Beykoz Üniversitesi hakkında düşüncelerim beklediğim gibi değildi. Çünkü sektörden çalışanlar hoca olmuş orada. Yani akademik bir vizyonla hoca olmayıp sektörden sıkılıp doktorasını yapıp hoca olmuş kişiler dersime girdi. Diğer bölümler için bunu söyleyemem, bilemiyorum. İyi bir akademik kadro kurmaya çalışıyorlar ama daha büyük vakıf üniversiteleri kadroları kapıyor.

Beykoz üniversitesi henüz küçük. Beykoz dışına taşamamış, ismini çok duyuramamış bir yer. Lojistik konusunda iddalı ama çok da adım atamıyor. Tabii bunlar maddi sebepler de olabilir. Yani açıkçası çok beklediğim gibi olmadı. Lojistik yüksek lisansı yapmaya karar vermeden önce ne kadar lojistik hakkında bilgim varsa, şu anda da aslında o kadar lojistik bilgim var. Mezun olduktan sonra Beykoz Üniversite’sinde yaptığım yüksek lisans eğitimin ileride iş bulma konusunda katkı sağlayacağını düşünmüyorum. Benim zaten kendi işim var, lojistik işi. Biz 5 kişiydik yüksek lisans yapan; onların da çok beklentisi yoktu. Kimisi sadece askere gitmemek için yaptı, tecil ettirmek için. Zaten akademik hedefleri olan kişiler bu tarz üniversitelere değil, devlete gitmek istiyor. 

Üniversitede hoşuma giden şey, özellikle lojistik konusunda hedefleri var ve öğrencilerine staj imkanını çok iyi sağlıyorlar. Benim staj ihtiyacım yoktu, bizde staj yoktu ama bildiğim kadarıyla mutlaka öğrencilerine staj ayarlıyorlar. Ve sonrasında mezun olduktan sonraki kariyer takibini de iyi yapıyorlar, ,yi anlaşmalar yapıyorlar. Örneğin Türk Hava Yolları ile anlaşmaları var. Farklı sistemler denemeye çalışıyorlar. Kısacası öğrencilerin takibini iyi yapıyorlar. Ama akademik kadro olarak çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. Yani Beykoz Üniversitesi’ndeki sıkıntı bir kampüs olamama durumu, öğrenciyi okula bağlayan şeylerden birisi de kampüs ortamıdır. Beykoz Üniversitesi o ortamı çok sağlayamıyor. Elinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor ama kampüsü yok. Mahmut Şevket Paşa’da bir yer yapıyorlar ama orası yılan hikayesine döndü. Ayrıca akademik olarak çok iyi yetişmiş hoca alamıyorlar. Akademik olarak kendini kanıtlamış olan bir kişi sayabiliyorum sadece. Geri kalanlar sektörden insanlar. Lojistik sektöründe çalışmış gelmiş deneyimlerini anlatıyor. Çünkü orada doktora da yapmış mesela. Hoca olan kişiler değil bunlar. Bu da bir yöntem tabii ki. Ben illa akademisyenler derse girecek demiyorum ama bizde tutmadı bu durum. Benim açımdan, ben çok faydalı bilgiler almadım; yüzeysel geçti. Zaten Google’dan veya çeşitli kaynaklardan öğreneceğim bilgileri derste yapmak akademik olarak çok katkı sağlamaz. 

Bana daha ekstrasını vermesi lazımdı ama öyle bir şey olmadı. Bu arada ilk tercihini bu üniversiteyi yazanlara burs imkanı sağlıyorlar, burssuz öğrenci çok az var. 

Nişantaşı Üniversitesi 

Burak Şahinbaş-  İngilizce Psikoloji

Bu üniversiteyi okumak en başta aklımda yoktu. Ben sıralamada daha aşağıya yazmıştım, istediğim üniversiteleri az puanla kaçırınca burası denk gelmişti. Başka üniversiteler aklımda vardı ama puan tutmayınca buraya yerleştim. Sınav senesi ilk defa üniversitemin adını duymuştum. İlk o zamanlar reklam yapmaya başlamıştı. Benim girdiğim bölüm dahil olmak üzere birçok bölümün ilk senesiydi. 

Okulda şöyle zaman geçiyor; ben arkadaşlarımla olduğum zaman iyi vakit geçiyordu. Kampüsü şöyle anlatabilirim; ben iki kampüsü gördüm. Birinci kampüste bahçesi vardı, dışarısı büyük bir alandı ama sınıflar yetersizdi. İkinci kampüs daha hoşuma gitmişti, Maslak kampüsü yani… Çünkü kampüsün dışında gidilecek daha fazla yer vardı, daha gelişmişti. 

%50 burslu okuyorum. Eskiden %75 burs sistemi vardı. Şu an o uygulama kalktı diye biliyorum. 4 senelik okulda hocalarımın yarısı beklentilerimi karşıladı, yarısı hayal kırıklığı yaşattı. Çok yetersiz hocalarla da tanıştım, harika diyebileceğim hocalarla da tanıştım. Şu anda ben kendi bölümümle ilgili iş yapacağım zaten ama üniversitem ekstra yardımcı olmayacaktır. Üniversitemde giderilmesi gereken eksiklik; daha nitelikli hocaların olması… Eski kampüsteki sınıflar yetersizdi ama şimdi sınıfların eksiklikleri giderildi. Nitelikli hocalar da var tabii ki ama bir o kadar da yoktu. En popüler bölüm gördüğüm kadarıyla Türkçe ve İngilizce olmak üzere Psikoloji. Bu bölümü toplamda 300 kişi alıyor. Mimarlık bölümü de dikkat çekiyor. Bir sürü atölye var, kalabalık öğrenciler var. Eskiden moda tasarım ön plandaydı. Öğrencilerin %70’i başladığı yıldan 4 yıl içerisinde okulu bitirebiliyorlar, bunu kendi bölümümden yola çıkarak söylüyorum. Erasmus Student Network kulübü en popüler kulüp. Fantastik edebiyat kulübü de öğrencilerin katıldığı bir diğer popüler kulüp.

Esenyurt Üniversitesi

Gürkan Kadağan- İnşaat Mühendisliği

Üniversite hayatımı biraz daha güzel hayal etmiştim ama daha fazla yoğun ve sıkıcı geçiyor desem doğru olur. Bu üniversitede okumayı tercih etmemin sebebi tam burslu olarak puanımın tutuyor olmasıydı, onun dışında başka bir etken yok. Başka üniversiteler olarak hedef koymamıştım kendime, bölüm olarak hedef koymuştum. Üniversitemin ilk adını tercih yaptığım zaman duymuştum. 

Okulda pek fazla vakit geçirmiyorum dersler dışında çünkü kampüs hayatı diye pek fazla bir şey yok. Okulda arkadaşlarımızla oturabileceğimiz doğru dürüst bir yer olmadığı için, kampüs eksikliğinden dolayı, arkadaşlarımla okulda zaman geçiremiyorum. Eğitim açısından okul beklentilerimi karşılıyor. Tabii, artıları eksileri var ama beklediğim eğitimi alıyorum. Üniversitemin iş bulma konusunda bana yardımcı olacağını düşünmüyorum. Genelde proje yönetim, proje çizim, o tarz mevkilerde iş yapmayı düşünüyorum. Okulda nitelikli akademisyenler de var ama niteliksiz olan akademisyenler de var. Bu konuda okuldan pek memnun değilim açıkçası. Üniversitede giderilmesi gereken en büyük problem; öğrencilerin okulda vakit geçirebilmeleri için kampüs hayatı sağlamaları gerektiğini düşünüyorum. Ve kulüplerin, sosyal aktivite etkinliklerinin daha fazla olması yönünde geliştirmeler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Genellikle sağlık ve mühendislik bölümleri daha çok revaçta. Öğrencilerin ortalama %60-%70’i zamanında mezun oluyor.

Kaynakça

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/35921
https://t24.com.tr/haber/erdogan-yeni-akademik-yil-acilisinda-konusuyor,839888
http://higheredu-sci.beun.edu.tr/pdf/pdf_HIG_1610.pdf
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/merdiven-alti-universiteler-70893h.htm
https://www.yok.gov.tr
https://www.birgun.net/haber/universiteler-bitik-258512
http://www.mahfiegilmez.com/2017/08/merdiven-alt-ogretim.html

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Trackbacks and Pingbacks